Ayda 60 gün çalışmak meselesi

Yaklaşık bir ay kadar önce işten ayrıldım.

Yaklaşık bir aydır işsizim. Bir aydır evde oturacak fırsat bulamadım.

İşten ayrıldığımı duyan tüm arkadaşlarım birlikte bir şeyler yapmayı teklif ediyor ve sinema, tiyatro, bisiklet, bilardo, tavla, kahve içip laklak yapmak.... gibi şeyleri yapmayı ne kadar özlediğimi hatırlatıyorlar. Ne kadar çok ihmal etmişim kendimi, ailemi, arkadaşlarımı, her şeyi...

Gerçekten 750 milyon yıldır falan yaşamıyormuşum galiba.

İşten tam olarak bu nedenle ayrılmış olabilirim. İşten ayrıldığımı duyan bazı arkadaşlarım, "Ya sen kamera, sanat falan seviyorsun neden ayrıldın ki?" gibi haklı bir soru soruyorlar. Galiba tüm sevgiler azalıyor, boyut değişiyor, boşanmak da evliliğin bir parçası...

Nerede duyduğumu hatırlamıyorum, belki de bana aittir. Bunu daha yüksek sesle ve her yerde söyleyeceğim.

Bu ülkede bir işten nefret etmek istiyorsan ya eğitimini al ya da o işi yap


Bir süre kafamı dinleyeceğim, böyle bir süreçte bile kendime boş durmayı yakıştıramadığım için, bir tür tartışma programı çekiyorum. Arkadaşım İbrahim Aksakal ile "Putları Kırıyoruz" adında toplumsal olarak kabul görmüş aptalca şeyler hakkında atıp tutuyoruz.

Konuştuğumuz bu aptalca şeyler arasında kariyer de vardı.



Bu da tamamı