Kadınları anlamak yolunda: Mide bağırsak sorunlarına eğilmek

Mide bağırsak ve tüm sindirim sorunlarını cinsiyetler özelinde inceleyecek olsak kadınların daha sık bu sorunlara maruz kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Mide bağırsak sorunlarının paradoksal bir gelişim süreci var, insanların stresli ve kaygılı süreçlerde mide bağırsak sorunları yaşadığını, mide bağırsak sorunları yaşadığı süreçlerde ise stres ve kaygı yükünün arttığını okudum. Yani ikisi de birbirini tetikliyor. Dipsiz bir kuyuya giden yolu açıyor bu paradoks.

Dolayısıyla kadınlar mide bağırsak sorunları yaşamaya daha yakın ve yatkın. Bunu özellikle coğrafyamızdaki kadınlara reva görülen baskıcı hayatla açıklamak da mümkün.

Kişi kendinden bilir işi

Yaklaşık bir yıldır kronik gastrit illetiyle dans ediyorum. Ciddi sindirim sistemi sorunlarına yol açıyor, özellikle stresli zamanlarımda. Bu illetle yüzleştikten sonra, rahatsızlığın nüksettiği takvimlerde ruh halimin değiştiğini tecrübe ettim. Bunun üzerine Google'lamalar yaptım ve bağırsaklarımızın bedenimizdeki asıl beyin olduğunu iddia eden bilimsel çalışmalara rastladım. Öyle ki sindirim sistemimizin stabil çalışmadığı günler bok gibi bir ruh haliyle geçiyormuş.

Hani bazen "Ya bir kötülük olacak, içimde bir sıkıntı var" diye düşünürüz ya, bu düşünceleri temellendiren şey de mide bağırsak sorunları olabiliyormuş.

Bunu kadınları anlamak yolunda kullanabiliriz

Kadınlar toplumsal baskılar ve benzeri negatif yüzleşmeler sonucunda normal bir günlük hayatta bile kaygılı bir yaşam sürüyorlar. Öte yandan regl gibi bir gerçekle de ömür boyu yaşamak zorundalar. Biz erkekler her ay penisimizden kan gelme ihtimalini düşünürken bile ufak çaplı bir fenalık geçiriyoruz. Kadınlar hakkaten bu gerçekle iyi yaşıyorlar. Bravo valla, siz hepimizi gömersiniz.

Biz erkeklerin edebiyata, sinemaya, tiyatroya sıçramış bir klişesi var. "Abi kadınları anlamıyorum ya" Bu anlayamama durumunun altında kadınların çok kolay değişen ruh hali yatıyor olabilir. Mide bağırsak sorunlarına bağlı sürekli değişen ruh halini anlamak imkansız gibi bir şey.

İnsan şu kalabalık dünyada kendini dahi anlamakta güçlük çekerken nasıl bir başkasını tam olarak anlayabilir ki?

Dolayısıyla kadın arkadaşlarımın gücüne gideceğini göze alarak şunu söyleyebilirim. Bir kadının kendini tam olarak anlayabilmesi, bir erkeğin kendini anlayabilmesinden kat kat daha zor.

E henüz kadınlar kendilerini anlayamamışken biz nasıl anlayacağız?

Şöyle, mide bağırsak sorunu yaşamadıkları ve regl periyodunda olmadıkları dönemlerinde kadınlar gerçek benliğini yansıtıyor olabilirler. Bu takvimi takip edip muhatabın benliğini anlamaya yönelik sorular sorulabilir. Birlikte hobilerin peşinden koşup hangi aktivitelerden gerçekten hoşlandığını, hangi durumları romantik bulduğunu tespit edebiliriz. Tüm bunları uyguladığımız halde bile bir insanı tam olarak anlamanın mümkün olmayacağını savunuyorum. Herkesin kendi ütopyaları, idealleri var. İçerisine doğduğu aile bile gerçek anlamda ideallere yön veremiyorken, dünya tecrübesinin yirmibeşinci yılındaki olgun bir insanı onunla yirmibeş yıl aynı evi paylaşsak bile anlayamayız.

Kadınların erkeklere göre mide bağırsak sorunlarını daha sık yaşamalarının temel nedenlerinden biri bence coğrafyamızdaki cinsiyet eşitsizliği. Bizimki gibi baskıcı toplumlarda duygularını ifade etme hakkı tanınmadığı için kadınlar mental çöküşler yaşıyorlar, bu çöküşler mide bağırsak sorunu olarak ortaya çıkıyor olabilir.