Oyun için eski PC

Bilgisayar oyunlarının RAM ve Ekran kartındaki taşıdığı bellek alanı gün geçtikçe artıyor. Artık oyuncular PC alırken daha iyi RAM ve Ekran kartına ihtiyaç duyuyor.  Ama bu soruna dur diyebilecek bir sistem geliştirildi.

Microsoft'un üzerinde uzun süredir çalıştırdığı cloud projesi oyun için yeni bilgisayar parçaları alma ihtiyacına son verebilir. Oyunları internet üzerinden oynatmayı amaçlayan bu proje gerçekten internet tarihine altın harflerle yazılacak. Oyuncular güçlü serverlara bağlanarak oyunu bilgisayarın parçalarına hissettirmeden oynayabilecek.

Düşününce dev bir alt yapı gerektirdiği anlaşılan bu proje ilerde sadece oyunculara hizmet etmeyebilir.

Cloud sistemi büyük grafiksel çalışmaları bir birine uzak insanların internet üzerinden yapabilmesini sağlayabilir. Pc oyunları gibi grafiksel çalışmalarda RAM ve Ekran kartının belliğini zorlayabiliyor Cloud sistemine benzer bir sistem geliştirilerek bu tarz grafiksel çalışmalarında önü açılabilir.




Milli arama motorumuz

Google'ın yasaklanması sürecinden sonra herkes türk arama motorunu bekliyor. Bence beklemeyin..

millimotor.com'un kurucusu yaptığı sabit arama motoruyla durumu güldürü haline getirebildi, olayın en güzel kısmı güldürürken düşündürdü de :) arama sonuçlarılya ve bunu mu demek istediniz sorularıyla adeta geldiğimiz noktayı gözler önüne serdi. Ancak bu proje bir arama motoru gibi çalışmıyordu.

Ve sonunda hakiki bir arama motoru icad edildi. Bana soracak olursanız aramama motoruna benzemiş :) ara.com.tr 'den bahsediyorum. Aynen google gibi bir çok alt hizmetleri bulunan bu motor aşırı taklitcilik yapıyor ancak güzel bir taktik yolu izleyemiyor. Daha önceleride söylemiştim arama motoru yapmak maliyet ister. Bu maliyeti karşılayacak bir Türk göremiyorum.

ara.com.tr tamamıyla türk değil, daha doğrusu bize özgü bir proje değil. Yukarda bu motorun alt hizmetleri bulunduğundan bahsetmiştim. Bu hizmetler arasında sözlük (translate) hizmetide bulunuyor ama tahmin edersiniz ki; Google'ın APı'si kullanılarak yapılmış bir sözlük :) Yani sizin o sayfadaki aradıklarınız aslında google'da aranıp karşınıza getiriliyor. Gülünç bir durum.

Çünkü bu durum milli arama motoruna sahip olamayacağımızı gösteriyor. Zaten saçma bir şey, Ulaştırma bakanlığı ya da konuyla ilgili kuruluşlar Google ve Youtube'un yasaklarını kaldırırsa maliyet harcamadan olay çözülmüş olacak..

"araba motoru yapamamış ülkeden arama motoru bekliyoruz yanlış yapıyoruz."





Bir eğitim sistemi kuramamak

Bir halkın eğitim sistemi içerisindeki konumu, o halkın Dünya içerisindeki konumunu daima belirleyici bir rol oynamakta. Bu nedenle Dünya ülkelerinin gelişmişlik düzeylerinin belirleyicisi olarak istatistiklerde de sık olarak eğitime ayrılan bütçe ve izlenen eğitim politikaları kendisine yer bulmakta.

Bütçe, istatistiklere bakılarak rahat olarak yorumlanabilecek bir konu ancak, madem politikalardan bahsettik, biraz kendi yurdumuza dönüp de içinde durduğumuz eğitim sistemine kenardan bir göz atalım.
“…liseler artık sadece bilim üretme yeri değil, aksine her şeyden önce yüce ve asil eğitimin gerçek mabetleri olmalıydı.. “

Friedrich Nietszche

ilk olarak bahsetmek gerekirse, sadece zeka düzeyi esas alınarak düzenlenmiş bir eğitim politikası ve eğitim anlayışının empoze edildiği, kesinlikle eşitlikçi olmayan bir yönlendirme içerisinde olduğumuz açık ve net. Herkesin eğitim görmeye hakkı ve isterse bunun için çabalama özgürlüğü var, bu eşitliktir diyecek arkadaşlarımız elbette var. Ancak gözden kaçan bir nokta var ki, eğitimin halkın ve devletin temel direği olduğunu kabul eder bir noktada durduğumuzda, devletin eğitimi halka yayma görevini terkederek sadece seçici bir kurum olarak davranması affedilir gibi değildir.

Kendi ayakları üzerinde sağlam bir şekilde durmak isteyen bir devletin, eğitilmiş olmayı seçme eşitliğinden ve özgürlüğünden ziyade, eğitimin kendisini tüm halka yayma ve eğitime zorlama gibi bir görevi olması gerekir.

Elbette bunu doğuştan gelen bir nitelik olan zeka ve bir kişilik özelliği olan çalışkanlık düzeyi üzerinden gerçekleştirmek, bu eğitimi yayma misyonu ile son derecede çelişmektedir. Eğitim, sadece zeki ve çalışkan insanların değil, her biri kendi içerisinde başka bir dünya ve çok çeşitli kişisel nitelikleri içeren tüm bireylerin sahip olması “mecburi” olan bir özelliktir.

Gerekli düzenleme ve rehberlik çalışmalarının, bir çocuk doğduğu andan itibaren titizlikle sürdürülmesi ve eğitim sürecinin ne ailelelere ne de kişilerin kendilerine bırakılmayacak kadar önemli olduğu bir kez daha ilgili makamlarca dikkate alınmalıdır. Eğitim sadece akademik unvanlar adına yapılan etkinliklerden çıkarılarak ve her eğitim düzeyi mevcut ekonomik ve siyasi sisteme katkı getirecek şekilde tekrar düzenlenmelidir. Toplumsal refahı göz ardı ederek kişisel refahın öne çıkarıldığı bir eğitim sisteminin sonuçlarını zaten beyin göçü fırtınası ile farkedebiliyoruz.

Gerçi zeka ve çalışkanlık üzerinden yürütülen eğitim çalışmalarının da hakkını verdiğimiz muallak. Sürekli olarak değiştirilen sınav ve seçim sistemleri ile mevcut potansiyelimizin bir kısmının sürekli olarak erimesine ve sistem dışına itilmesine göz yumduğumuz sürece, refahımızı oluşturacak elementleri sürekli olarak hayatın da dışına atmaya devam edeceğiz.

Bir refah toplumu olabilmenin yolu, kültür, eğitim ve bunun getirisi olan çevremizi algılama ve değerlendirme yeteneğinin doğru kullanılmasından geçmektedir. Biz bu treni bir kez daha kaçırmanın eşiğindeyiz ve bu sefer, Dünya çok hızlı dönüyor.

Olduğu gibi alıntıdır: Yiğit Ekim Demir | afer.in




Google TV geliyor..

Google, Pc kullanıcılarına pek çok hizmette sunuyor..  Mailler, Haritalar, Bloglar ve daha bir çok şey.. Google bütün bunların üzerine artık TV kullanıcılarınada hizmet sunacak.. Sunacağı hizmet ise PC hizmetine benzer bir hizmet ancak, PC hizmetini TV'den alacaksınız..

Sony ve LG gibi büyük TV üretici firmalarla çalışmayı başlatan Google, TV sektöründe de başarılı bir rota çizecek gibi görünüyor. TV aracılığıyla internette sörf yaptırmayıda amaçlayan bu projenin çıkış tarihi  Amerika'da sonbahar olarak hedefliyor.. Türkiye'ye ne zaman uğrar sorusunun cevabı ise meçhul..

Google TV hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.




Medya düşmanı sözlük

Tahmin edeceğiniz gibi inci sözlükten bahsedeceğim.. Adamlar ilk çıktığında aslında bir radyoydu bunu kendileride hatırlamak istemiyor olacaklar ki; Unutturdular. inci radyo adlı bir internet radyosunda ortaya çıkan inciciler, daha sonra bir çok aşırı kimlik sorgulaması yapmayan (ücretsiz) platformlara yayıldılar. Ve en sonunda sozlukspot.com 'un sunduğu bedava sözlük hizmetini keşfedip ekşi sözlük formatına hiç uymayan bir sözlük ortaya çıkardılar..

Gün geldi devran döndü incicilerin sayısı git gide arttı peki bu adamlar gündeme nasıl oturdular?

Gündem Türkiye gibi bir ülkede Medya aracılığıyla belirlenir. Bunu farkeden inciciler medyanın demir taşı olan radyolar öncelikte olmak üzere birçok yayın organlarına sözde saldırı düzenliyorlar. Sloganları ve büsbütün kendileri küfür içeren bu saldırılar, saldırılan programa konuk olunarak düzenleniliyor. Tarihin Arka Odası, Teke Tek gibi TV programlarına sıklıkla saldıran sözlük üyeleri en son dün gece Okan Bayülgen'in sunduğu Disko Kralı adlı programa saldırdılar.

  • Saldırının gelişmesi;


iki hanım kız 15-20 dakikalık arayla programa telefon aracılığıyla sahte isim vererek bağlanıp sıklıkla dede ve inci kelimelerini sarf ettiler ikinci sözlük üyesi Okan Bayülgen için dizayn edilmiş bir sitenin adını zikr edip selam yolladı ve saldırı böyle son buldu.

  • Başarısızda oldular;


inci sözlük geçen haftalarda Serdar Gökalp'in facebook sayfasına saldırdı sayfa yöneticileri tarafından olaya erken müdaheleyle bastırılan saldırının üzerine, Sözlükçüler canlı yayına mesaj göndererek saldırıda bulundular ancak; başarılı radyocu olayı dinleyicilerine belirtmeden örtbas etmeyi başardı.

inci Sözlüğün bundan sonraki hedefleri bilinmiyor ancak bu dönemde piyasada kalmayı başaracakları ortada.

Yaptıklarının ahlaki açıdan doğruluğunuda buyrun siz eleştirin.




E-postalarınızı yönetin

internet sistemi geliştikce ziyaret ettiğiniz site sayısıyla birlikte, hizmet aldığınız uygulama sayısıda arttı..

bu siteler ve uygulamalardan sürekli haber alıp olan bitenleri bilmeniz gerekmektedir. Değişen kurallar, yeni gelişmeler ve sizin haklarınız gibi birçok olaydan haberdar olabilmek için e-posta yolunu kullanıyorsanız e-postalarınızı düzenlemelisiniz.

E-posta servisleri içerisinde en yaygın olan Hotmail üzerinden devam edelim:

Gelen kutusu sizin anasayfanızdır gelen e-postalar eğer herhangibir ayar yapmadıysanız direkt gelen kutusuna atılır.

Gereksiz adlı kutu ise spam (istem dışı) gönderilerin atıldığı bi nevi çöp kutusudur ancak, bazen hotmail'le tam ilişkilendirelemiş gerekli postalarda bu kutuya gönderilebilir.

Taslaklar kutusuna yazdığınız gönderileri kaydedebilirsiniz. Ayrıca yazı yazarken olası bağlantı kopmaları ya da elektrik kesilmelerinde yazınızın havaya uçmaması için belirli aralıklarla buraya kaydedilir. Son olarak Gönderilmiş adlı kutu içerisine, karşı tarafa gönderdiğiniz e-postaların bir kopyasının atıldığını belirteyim..

  • Gelen gönderileri otomatik düzenleyin


aşağıdaki işlemin sonucunda gelen e-postalarınız oluşturduğunuz kutulara otomatikmen sıralanacaktır.

Diğer seçeneklere tıkladıktan sonra açılan sayfadan E-postayı klasörlerde otomatik olarak sıralayın adlı seçeneği bulun.

tekrar açılan sayfada yeni filtre ekleyin ve gerekli alanları dolduralım

Yaptığımız işlem şuna işaret ediyor: Gönderici adın'da "www.safagayret.tk" kelimesi geçen bütün e-postalar SafaDAN adlı yeni oluşturduğumuz kutuya gönderilecek.

Ayrıca yukarıdaki sayfada gönderen adı yerine gönderici adresi, konu gibi farklı seçeneklerde mevcut.

Bu şekilde ayarladığınız bir posta kutusunda, gelen gönderilerin birbirine girme ihtimali daha düşüktür. Artık sürekli posta aldığımız hizmetlerin gönderileri farklı kutularda toplanacak ve gelen kutunuzu işgal etmeyecek..




Sansüre karşı yürüyüş

http://www.sansurekarsiyuruyus.com/logo.jpg

internette sansüre karşı çıkan birçok platform kuruldu.. Bu platformda diğerlerine benziyor ancak bu işin içinde gerçek bir yürüyüş var bu yürüyüşte büyük kitleler yer alırsa başarılı olmak kaçınılmaz gibi görünüyor..


Benim gibi blog yazarlarınında bu protestoya destek vermesini istiyorum..

"Kötü giden bişeyleri değiştirmek kadere karşı çıkmak değildir."


ınternet’te uygulanan sansürü protesto etmek için yürüyüş düzenliyoruz.

Bu yürüyüşü organize edecek, bu konuda tecrube sahibi, gönüllü kişiler / kurumlar / dernekler arıyoruz.

Aşağıda adı geçen siteler de bu yürüyüşe hem tanıtım hem de katılım konusunda destek vermeye söz veriyorlar.

Biz bunu organize ederiz, ya da organizasyona yardım ederiz diyorsanız bize mail atın: sansurekarsiyuruyus@gmail.com

Yürüyüşün yeri: henüz bilinmiyor

Yürüyüşün tarihi: henüz bilinmiyor


Yürüyüşe destek verecek siteler:

ankara.net

bildirgec.org

bobiler.org

hafif.org

istanbul.net

itusozluk.com

izmir.net

sozluk.sourtimes.org

uzman.tv

zaytung.com






Erişilmeyen hizmetlere erişin

Google'ın translate ve erişilmeyen diğer hizmetlerine erişmek için adımları takip etmeniz yeterli

Uyarı: Bu tür sistem değişiklikleri fazla önerilmez bu yüzden bir sorun yaşadığınızda varsayılan ayarlara dönebilmek için şuan kullandığınız hosts dosyasını yedeklemeyi unutmayın..

  1. Buraya tıklayıp indirdiğiniz Hosts dosyasını masaüstüne çıkarın..

  2. Sonra C:\WıNDOWS\system32\drivers\etc dizini içerisindeki hosts dosyasını biryerlere yedekleyin..

  3. Son olarakta masaüstüne attığımız hosts dosyasını C:\WıNDOWS\system32\drivers\etc dizini içerisine atın..


Tarayıcınızı kapatıp tekrar açtıktan sonra tıpkı eskisi gibi Google'ın bütün hizmetlerine erişebileceksiniz.




"Biz bozmadık youtube bozdu"



Google'nin bazı hizmetlerine erişim engellendi ancak bunları gerçekleştiren ne ankara sulh ceza mahkemesi nede başka bir mahkeme..

Olay şu şekilde gerçekleşmiş;
Türktelekominikasyon'un youtube'deki sansür güncellemeleri sırasında ıP yenilikleri Google'ın bazı hizmetlerindeki alan adlarıyla çakıştı ve otomatikmen google'ın bazı hizmetlerine erişim engellendi. Yetkililerin açıklamalarına göre sorumluluk google yetkililerine aitmiş.. Zira bu ıP değişikliğini google yetkililerini isteyerek yapmışlar.. Türktelekominikasyon yetkilileri bu erişim sorununu google'ın çözmesi gerektiğini belirtti.

Bütün bunların üzerine hala google'dan ses seda çıkmadı..

Bu olaylar ve açıklamalar gerçekleşirken halkta isyan etti.. internetten biraz da abartılı bir şekilde haberleşen insanlar: Google'ın önemli bir internet kaynağı olduğunu Türkiye'nin google'a muhtaç olduğunu savundu.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu olaylar karşısında sessiz kalmadı.

  1. Türkiye dünya ile bütünleşmiş bir ülke. Bu tür yasaklar dünyayla bütünleşmeyi engeller.

  2. Üniversitelerin de bilime erişimi bu yollarla olacak. Bu tür yasakları sakıncalı görüyorum.

  3. Youtube ve Google’a Erişim Sorunu hakkında “Yasal Problemleri Aşmalıyız”





Noldu Google'a?

Bir kaçgündür forum sitelerinin başlıca problemleri arasında Google'ın bazı hizmetlerinin çalışmadığı tartışılıyor bu hizmetlerin başında Translate Google yer alıyor ancak diğer gözden kaçan hizmetler var..

Sorun tam anlamıyla bölgesel, çünkü proxy'yi gizleyerek Translate ve benzeri hizmetlerin düzgün bir şekilde çalıştığını farkettim.. Sizde www.proxygizlen.com gibi proxy gizleyici (tunnel) sitelerden yararlanarak test edebilirsiniz.

Bağlanamama sorununu youtube'nin ülkemizde kapalı olmasına benzetebilirsiniz zira youtube  kapalı değil, bölgesel bir sorun muamelesi görüyor :)

  • Peki çalışmadığı gözden kaçan google'nin diğer hizmetleri neler?



  1. Google Analytics (görevini yavaş yapmaya başladı)

  2. Google Clients (görevini yavaş yapmaya başladı)

  3. Google Ssl (görevini yavaş yapmaya başladı)


Bende dahil google translate harici hiçbir aracın yavaşlamasından etkilenmeyenler buradan google translate'i indirip desktop tabanlı kullanabilirler..