Bu şarkıların Allah belasını versin

Lan günlük O'nu düşünmeden edemiyorum yav. Az önce bildiğin inşaatta çalıştım bildiğin harç yaparken bile aklımda Civ civ 2 var. Nasıl ederim de unuturum diye düşünürken arabanın birinden "Ah bu şarkıların gözü kör olsun" sesleri yükseldi. Tam da böyle unutuyormuşum gibi gibiydim. Allah belanı vermesin Tan!

Hayır o değil Fırat'a benzetmeye başladım kendimi. Hani kötü sözler söylememeye çalışıyorda beceremiyor ya.



En geç pazartesi gidip konuşacağım kızla. En fazla ölürüm :) konuşacağım.




Lost çok bozdu

Şimdi "bunu niye buraya koydun" diyeceksin günlük. Ne bileyim çok güldüm kayıtlara geçsin istedim. Feyyaz'ın Lost çok bozdu kısmındaki performansına, Korkudan özür diledi video klibindeki küfür performansı kadar çok güldüm.





Tek şarkıyla günü bitirdim

Tek şarkıyla, tek kliple günü bitirdim lan günlük. Hangi şarkı dersen; Katie Melua - A Happy Place

Özellikle Katie'nin "Hapi" dediği kısımlar için bile tekrar tekrar dinleyebilirim. Klipte gayet şeker üstelik.





Gerçek Sözlük devrimi

Gerçek Sözlük'ün şuan ki durumu hiç iyi değil. Gerçek Sözlük'te aktif yazar, aktif moderasyon kalmadı. Herkes elini eteğini çekti.

Ben Gerçek Sözlük hususunda tüm inisiyatifimi kullanarak bu devrimi gerçekleştiriyorum

Öncelikli amacım sözlüğe yazar değil moderasyon ekibi kazandırmak. Bu moderasyon ekibini ben idare edeceğim, bu yüzden moderasyon ekibini tanıdığım insanlardan, bu yazıyı okumuş kişilerden kuracağım.

Önceki moderasyona saygım sonsuz falan deyip siyaset yapmak istemiyorum. Öyle ya da böyle Gerçek Sözlük şu anki duruma düştü.

Önceki moderasyonu yazar kadrosuna dahil ettim. Yeni moderasyon kadrosunun tamamı bu yazıyı okuyarak gelenlerden olacak.

safagayret@gmail.com adresine e-posta göndererek ya da aşağıdan yorum yaparak konuyla ilgili bilgi alacaksınız ve istiyorsanız Gerçek Sözlük yönetime katılacaksınız.

Yeni moderasyondan beklentim; sözlüğü sahiplenmeleri. Detayları ilgili ulaşanlara tek tek anlatacağım.

Şu an ki kadroda gammaz ya da moderatör yok.


Yepisyeni bir moderasyon ekibi bekliyorum.

Devrim bu başlıkta an an anlatılıyor.





Kimliğimin kaygıları

Kıçımın kenarı gibi oldu bu başlık :D değiştirmeyeyim kalsın böyle.

Niye kendi kaygılarım değilde kimliğinin kaygıları dersen, hiç kimse kartvizitine "ben kötüyüm" yazmaz. Salak mı niye yazsın?

Bak ortada olmadığı halde yedi "salak" yaftasını.. Peki hiç mi yok salak? var tabii ama artık onlar akıllı salaklar. Yani salak olduğunu kabul ederek yaptıklarına devam edenler. Neyse konudan çok saptık daha bir parağraf yazmadan.. Asıl konuya dönelim.

Kimliğimin kaygıları; kimliğim isterki dev bir şirketin yöneticisi olayım, o manken benim, bu mankende benim her gece feneri başka kızla söndüreyim. Ama bunlar olup biterken masum kalayım çevrem beni uçarı olarak nitelendirse de "parayı götürdü pezevenk" demesin. Ne bileyim "Adam çalıştı haketti lan" desinler mesela.

Mesela isterki kimliğim, bu yazım diyar diyar gezsin her yerde okunsun bir kariyerim olsun şu yaşta. Neler ister neler.. bu kimlik.

Ama hayat öyle mi? değil.

Hiç bir şey düşündüğün gibi gitmez. Yanlış anlaşılırsın falan ne bileyim. Böyle çok kez kafanı duvarlara, taşlara vurursun.

Peki kimliksiz olsak? mesela böyle hiç kimse bizi tanımıyor olsa ya da kendimize sahte bir kimlik oluştursak, bu kimlikle bağıra-çağıra her fikrimizi söyleyebilsek? çok güzelde olurdu çok iyide olurdu tamam mı. Mesela ekşi sözlük bu dediğim işi yıllardır gayet iyi yapan bir platform.

Ekşi sözlüğün dışında internet ağıda zaten bu işe hizmet ediyormuş gibi. Bir çok kişi ismini vererek ya da vermeyerek bir çok şeyi internette ulu-orta tartışabiliyor. Bu da internetin alt bir örgütmüş gibi görünmesine sebep oluyor. Ha zaman zaman bu örgüt örtüsünden kurtulmuyor değil. Ama hâla bir çok kişi internetin güvensiz ve ahlaksız olduğu kanaatinde. interneti faydalı kullananlar ve yaymaya çalışanlar ise bu ön yargılarla yaklaşanlara içten içe savaş veriyor.

Yani demem o ki; internet iyi bir şey.




Ben seni ellerin ol diye mi dürttüm?

internetin yaygınlaşmasıyla sosyal ağlar(msn, facebook, twitter) insanların yeni insanlar tanımasına yardımcı bir kaynak gibi davranmaya başladı. Sosyal ağlar gerçek hayatta bir türlü sevdiğine açılamayanların bile sanal alemde onlarca kişiyi aynı anda idare edebileceğini gösterdi. Öyle ki artık bir bakıma sosyal ağlarda (a)sosyalleşmek, manita bulmaya çalışmak gibi karşılanıyor.

Anadolu insanının "bizim hatçenin gızını dağa kaldırmışlar" söylemlerinin yerini "nazifenin gızı fesbukdan dost bulmuş, kaçmışlar" söylemleri almaya başladı.

Bu olaylara paralel olarak evlendirme siteleri hizmete koyuldu. Tabii ki bu tarz şeyler sadece ülkemizde yaşanmıyor. Koskoca Victoria's Secret Meleklerinden Karolina Kurkova bile erkek arkadaşıyla Facebook'ta tanışmış.

Yani demem o ki; sosyal ağlar tanıştırma-kaynaştırma, evlendirme gibi büyük amaçların elçileri haline geldi. Tabii ki her aşk gibi bu aşkta da ayrılıklar kaçınılmaz.

Peki birbirini sadece internetteki bilgileriyle tanımış ve uzun süre internet üzerinden aşk yaşamış kişiler için ayrılık kolay mı?

Değil..

Yeri gelmiş sabaha kadar uyunmamış internette chat yapılmış, smsleşilmiş. Uykusuzluğa alışmış bir vücudu birden bire uykuya kazandırmak kolay değil. Kimi zaman saatlerce şarj cihazına bağlıymış gibi prizle kanka samimiyetine yakın bir ilişki sürdü adam/kadın internette tanıştığı manitası için. Üstelik yenilmez yutulmaz cinsten radrasyona maruz kaldı o kafa, sabahleyin işe/okula gideceğini bile bile.

Hem öyle bir kalemde "ayrlmlyz" smsiyle bitmez ilişki. facebook'u var msn'i var twitter'ı var. Aylar sonra bile arkadaşlık teklifleri gelebilir.

Bunları bir kenara atalım evlendirme sitelerine muhtaç abilerimiz/ablalarımız var. Adam kuruluyor labtobun karşısına, profil profil geziyor. Herkese aynı mesajı atacak kadar aptal değilse bir de sevgi dolu sözlerle alakalı forumlarda vakit geçirecek.

internetten manita yapmanın bile zorlukları var. Bu zorluklara katlanıldığı halde bir de manita düşürememek yok mu.. hepten yıkar adamı/kadını.

Biz pozitif düşünelim varsayalım düştü bir tane.. Buluşmak gerek değil mi? Henüz internette her şeyi yapamıyor insanoğlu ;)

Buluşacağız buluşmasınada beni beğenmezse kadın/adam? Fikirlerimle tanındım ben hadi fiziğimi beğendiremezsem? diye düşünür insan. Ve çoğu zaman bu düşünce yüzüne buluşulamaz ve internet aşkı olarak adamın/kadının geçmişinde kuytu bir yere kazınır pembe harflerle.

Gelelim asıl olaya; bu kadar yazdım bir mesaj vermeden çekip gitmek istemem, internette manita yapmaya çalışmayın arkadaşım! Gidin açılın sevdiğinize.

Aşk kağıda yazılmıyorsa sanal belleklere hiç yazılmaz mihriban.

Ama doğru bulduğum bir internet ilişkisi yok değil. Eğer ki gerçek hayatta ulaşamadığınız birini seviyorsanız tabii ki internet alternatif bir iletişim yolu. Bu da işi reele dökmek şartıyla.