-Öyle birçok şeye yakın hissediyor insan.
+Evet ama söz konusu insan aynı zamanda birçok şeyle de düşman
-Düşman tabii ki, hiçbir şeye düşman olmadan dost kazanamazsın.
+ilginç bir bakış açısı, "düşmanın kadar dostun vardır" diyorsun yani?
-Aslında öyle demiyorum ama öyle anlaşılmaktan gocunmam.
+Peki şuna ne dersin? öfkelenince düşman, tek dostun kalmaz?
-Öfkelenmeyince de düşmanın kaçmaz?
+Kafiyeyi bağlıyoruz ama anlatamıyoruz derdimizi
-Çünkü derdimiz yok.
+Dert derken canım, işte konudan bahsediyorum. Dost, düşman.
-Anlatamıyorsak senin muhalif duruşundan.
+Yine yaptın kafiyeni, konuyu neticelendiremiyorsak suçlu ben miyim! Senin yüzünden. Uzlaşmıyorsun.
-Öfkelenme!
+Asıl sen öfkelenme be!
-Kalbini kırmak istemiyorum kapatalım konuyu, çıkış noktamızı dahi unuttuk.
+Ben unutmadım sen herkese yakın hissediyordun kendini, ben insanın dostundan çok düşmanı olduğundan bahsediyordum.
-Peki sen kazandın, öfkelenme!
+Seni seviyorum.
-ve bir çok düşman kazanıyorsun.
Sükuneti boz
Yorum yap