Yenilenmek lazım #4

Hafiften bir yağmur yağıyor, kimse umursamıyor ama... hiç kimsede şemsiye yok. Belki de onlara yağmur yağmıyordur. Hava günlük güneşliktir, bilemiyorum. Bir çok şeyi bilemiyorum şu sıralar. Bildiklerim ise hatrımda pek oyalanamıyor. Sürekli yenileniyorum sanki.

Bu belediye banklarını çok seviyorum. Belli ki belediye benim gibiler otursun diye yapmış. insan her işte tekrar yaparak ustalaşıyor galiba, yeni başlanmış bir işte usta olmak pek zordur. Özal'ın öldüğünde henüz reşit değildim. Epey yaşadım yani ama hâla hangi alanda uzmanım bilmiyorum.

Belki de bilmemek alanında uzmanımdır.

Sadece düşünüyorum, başkaları sadece hareket ediyor. Şimdi de bir adam yüzüme gülümseyerek bakıyor ve bana doğru yaklaşıyor. Önünde, özü mavi renkli bir önlük bağlı. Az ilerdeki Kokoreç otobüsünün sahibi galiba.

Kokoreççi: Selamun aleyküm genç

Ben: aleyküm selam abi

Kokoreççi: Bugün nasılsın?

Bugün nasılsın mı? hergün burada mıyım acaba?

Ben: iyiyim abi, hergün burada mıyım ben?

Kokoreççi: Hergün değil de arasıra gelir oturursun buraya, denizi izlersin. Aslında hep denizi izleyen birileri gelir oturur buraya ama senin kadar izleyeni görmedim. Herkes çabucak sıkılır. Sen saatlerce izleyebilirsin.

Ben: Nasıl beni bu kadar iyi tanıyabiliyorsun?

Kokoreççi: Yine başladık

Ben: Neye yine başladık?

Kokoreççi: Soru yanıtlamaya, oğlum işin gücün soru sormak lan senin. Gül gibi eşin var git birlikte ol, gez eğlen.

Ben: Eşimin olduğunu biliyorum ama adını dahi hatırlamıyorum.

Kokoreççi: Nerde olduğunu biliyor musun?

Ben: Hayır, sen biliyor musun?

Kokoreççi: Sen kocası olarak bilmiyorsun ben birkaç kez kokoreç satmış esnaf olarak hiç bilmem.

Ben: Doğru söylüyorsun.

Kokoreççi: Hasta olduğunu hatırlıyor musun?

Ben: Pek sayılmaz.

Kokoreççi: (gülümseyerek) Olumlu gelişme var sanki. Daha önceki konuşmalarımız da bu kadar çok şeyi hatırlamıyordun.

Ben: Daha önce, ne kadar zamandır tanışıyoruz?

Kokoreççi: Altı aya yakın bir zamandır ben buradayım sen de birkaç haftada bir buraya gelirsin, birkaç saat sonra da eşin gelir seni alır, birlikte gidersiniz.

Ben: Yani biraz sonra yine eşim gelip beni alacak?

Kokoreççi: Muhtemelen, evet.

...

Ben: Deniz çok güzel be abi, insan izlemeye doyamıyor

Kokoreççi: Denizin güzel olduğuna şüphe yok. Birçok insan deniz sayesinde evine ekmek götürüyor. Bir bakıma ben de denizden ekmeğimi çıkarıyorum

Ben: Nasıl? sen balık satmıyorsun ki?

Kokoreççi: (gülümseyerek) Yine bu soruyu sormanı bekliyordum, özlemişim. insanlar deniz kenarına biz seyyar esnaflardan kokoreç yemeye de geliyorlar. Bir bakıma denizden ekmeğimi çıkarmış oluyorum

Ben: Evet, mantıklı. Sence eşim ne zaman gelir?

Kokoreççi: Bilmem, uzun sürmez galiba. Müşteri geldi ben ekmek tekneme döneyim, bekle burada eşin gelmezse ben gelirim

Ben: Tamam abi, işine bak

...

Şu vapurları kim itiyor Allah'ım? nasıl bir kudret.

...

işte bir kadın yaklaşıyor bana doğru, galiba eşim bu. Allah beni kahretsin! eşimi yüzünden tanıyamıyorum.

- Ateşiniz var mı?

Ben: Sen benim eşimsin değil mi?

- (şaşkınlıkla ve sevinçle) Akif! hatırlıyorsun!

dedi ve bana sarıldı. hiç bozuntuya vermedim.

Ben: Evet hayatım, hatırlıyorum

- (sıkı sıkı sarılmaya devam ederken) Biliyordum bitanem iyileşeceğini biliyordum

...

Bir müddet sarılıp, koklaştık birbirimize iltifatlar ettik. Artık adımı biliyordum. Adımı soranlara "bilmem" demeyecektim.

- Hadi doktora gidip bu gelişmeyi söyleyelim

Ben: Olur ama hâla yer yön konusunda aşırı unutkanım, ne taraftan gideceğimizi bilmiyorum

- Tamam bitanem, beni ilk bakışta hatırlıyor olman bile güzel bir gelişme.

Ayağa kalkmıştık ki, Kokoreççi geldi.

Kokoreççi: Acıkmışsınızdır kızım istersen birer porsiyon yapayım bir şeyler?

Ben: iyi olur aslında acıktım sanki

Eşim: Tamam bitanem acıktıysan yiyelim bir şeyler

Kokoreççi: Hemen hazırlıyorum

Kokoreççi hızlı adımlarla otobüsten bozma mutfağına gitti. Giderken eşime eliyle gel işareti yaptı.

Eşim: Hemen geliyorum hayatım, Kokoreççiye yardım edeyim

diyerek Kokoreççinin yanına gitti. Ben denizi izlemeye devam ediyordum. Az sonra eşimle kokoreççi geldi.

Eşim: (üzgün bir yüz ifadesiyle) hayatım, sen 1 porsiyon kokoreç yiyeli 1 saat bile olmamış. Hatırlamıyor musun?

Ben: Bitanem bugün hiç kokoreç yemedim ki

dedim ve eşim yanıma oturup ağlamaya başladı.

Kokoreççi: Özür dilerim kızım, senin geleceğini söylediğimden, sen gelip bir şey sorunca eşin olduğunu tahmin etti galiba. Kokoreç yermisiniz diye sorarak denemek istedim. Benim kabahatım

dedi.

Eşim hâla ağlamaya devam ediyordu. Sarıldım ve tüm gücümle eskilerden bir şeyler hatırlamaya çalıştım. Hatırlarsam eşim sevinecekti.

Ben: Yenilenmek lazım!

dedim.

Beklediğim gibi oldu. Eşim gülümseyerek bana sarıldı.

"Yenilenmek lazım" derken ne demek istediğimi bilmiyordum. Önemi de yoktu. Eşim gülümsüyordu çünkü.




Sükuneti boz

Yorum yap