Entelektüel olacağım gibi bir duruş takınmam ama birçok arkadaşım tarafından kinayeyle karışık entelektüel hatta marjinallik yakıştırması yapılıyor. Sıfır Bir dizisini izlediğimi dile getiriyor olmama rağmen.
Sıfır Bir projesini geç fark ettim, ilk izlenimde hemen şans tanıdım ve iyi ki izliyorum.
Dizi izlemek kötü bir şey değil, ekrandaki tüm dizileri, hayatınızı aksatacak ölçüde izlemediğiniz takdirde. Yerli diziler genellikle kalitesizdir, çünkü gereksiz uzundur. Her hafta 90+ dakika iş çıkarmak ekibi çok yorar ülkemizde kamera arkasının hakkını alamadığı, hafif yoğun çekim dönemlerinde bile ailesini göremediği göz önünde bulundurulursa yerli dizilerin ontolojik kalitesizliği anlaşılabilir, kaçınılmazdır.
Tüm bunlara rağmen iyi işlerin çıktığı oluyor, bu yazımda iyi dizilerimizi listelemek böylece gelecekteki kendime izlediğim dizilerin arşivini bırakmak istiyorum. Yerli dizilerden sonra yabancı diziler hakkında da birkaç kelam edeceğim.
Yeditepe İstanbul
Televizyonda yayınlanırken değil de çok sonradan internetten keşfettiğim bir dizi, romansı oluşu ve İstanbul'daki bir kenar mahalle duruluğunu koruyabilmesi etkiledi beni. Tamamını izlemedim, yüksek kaliteli bir kaydının düşmesini (öhm, çıkmasını) bekliyorum.
Karanlıkta Koşanlar
Yanlış hatırlamıyorsam TRT 1'de yayınlandı bu dizi, o zamanlar 13-14 yaşlarındaydım, korka korka izledim. Tek sezonluk bir diziydi zaten çabuk bitti ama oldukça başarılıydı. Ömrümde izlediğim en iyi yerli korku dizisiydi, hatta filmiydi. Yaşım küçüktü diye mi o kadar etkilendim diye geçenlerde yine açtım birkaç bölüm izleyeyim dedim, yine o ürkütücü atmosfere kapıldım. Kesinlikle elin gavurunun underrated diyeceği, değeri bilinmemiş projelerden biri.Leyla ile Mecnun
Bu dizi de yerli dizi tarihimizin yüzakıdır, olmalıdır. İlk iki sezon ayrı güzeldir ayrı övgüler hak eder ama genel olarak da öncü olmasını dilerim. Onur Ünlü'nün ve Burak Aksak'ın sonrasında tüm ekibin irrasyonelizm sevdası o kadar güzel yansıyor ki izleyiciye. Bir diziyi izlerken dünyadan, gerçeklerden, acılardan uzaklaşmak en iyi bu diziyle mümkün.
Çiçek Taksi
Aile sıcaklığı ve güven temalı projeleri hep seviyorum, bu dizi yaşıtlarımın hatırlayabileceği en eski mahalle, konsept dizisidir herhalde. Sonrasında başka yapımcılar muadilleri yapmayı çok denediler ama ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ülkemiz insanının saflığı, yakınlığı ve aynı zamanda zıt uç olan kurnazlığını bu dizide çok güzel gözlemlemek bu sırada eğlenmek, dertlenmek mümkün.
Yedi Numara
Ülkemizde değeri bilinmeyen dizilerin başında gelebilir bu, yine de hatrı sayılır bir kitlece hatırlanır, sözü edilir. Çok beğenerek izlerdim, hüznü ve neşesi hem bu kadar özgün hem de bu kadar bizden olan başka bir proje yoktur herhalde.
Behzat Ç.
Darbe teşebbüsünden çok çok önce, bu vehameti anlatmaya çalışan, cemaatin iç yüzünü, devletin organlarına yerleşmesini ve çıkarları doğrultusunda kullanmasını dile getiren tek diziydi. Sırf bu nedenle defalarca RTÜK'ten ceza aldı, yayından kaldırıldı. Yaklaşık 100 bölümü rekor hızla birkaç ayda izledim. Çok işsiz bir dönemime denk gelmişti. Orospu çocuğu Ercüment Çözer'e hala öfkeliyim.
İşler Güçler
Çok sevdiğim bir başka yerli dizi, Selçuk abi bu projeyle kesinlikle dizi camiasının görmediği bir üslup getirdi. Ama Selçuk abi bile bu klasmanda bir daha proje yapamadı. Kardeş Payı'nı ben pek sevmedim.
Fi, Çi
Azra Kohen hanfendiyi bu dünyadan değilmiş gibi görüyorum. Fi'yi okumuştum, pornografinin felsefesinin önüne geçtiğini düşünmüştüm, pek bir şey anlamamıştım, yaşım da küçüktü tabi :) Dizi biraz da internet dizisi olması sayesinde gerçek dünyaya daha yatkın, daha gerçek ve özenli yapılıyor, ilgiyle takip ediyorum. Özellikle 2. sezon 5. bölüm çok para harcanmış bir yabancı dizi izliyormuşum hissi verdi.
Yakın gelecekte Masum dizisine de bakacağım.
Özetle, entelektüel olmak gibi bir amacım olmasa da böyle çağrılmaktan rahatsız değilim. Seçici olmak kaydıyla dizi izlemenin faydalı bile olabileceğini düşünüyorum. Herkese zorla iyi kitaplar okutamıyorsak bari düzgün diziler izlesinler.
Gelelim yabancı dizilere
Game of Thrones hayranıyım. Önümüzdeki 500 yıl daha konuşulacağını düşündüğüm bir dizi. Senaryosuyla, özerk fantazi dünyasını bu kadar tutarlı kurmasıyla (bu yönüyle Yüzüklerin Efendisi'ni bile dövmüştür bence) oyunculukları ve müzikleriyle her şeyiyle efsane. Umarım kendine yakışır bir finalle ağzımızı açık bırakır.Black Mirror
Tüm insanlığa bir dizi izletebilme imkanı verseler bu diziyi izletirim. En kısa tanımla, ufuk genişletici bir distopya. Her türden film severin ayıla bayıla izleyeceğine eminim.Breaking Bad
Gerçekliğe yakın bir dünyada geçiyor gibi görünse de sık sık heyecanlandıran ve 'Nolacak lan şimdi' diye sordurtan bir dizi. Senaryonun tutarlılığı ve başarılı akışı izleyiciyi bağlıyor. Son sezon değil de bir önceki sezondu sanırım biraz sıkıcılaşıyordu ama finale doğru tekrar güzelleşiyordu. Skyler White ne kadar akılda kalıcı bir karakterdi öyle. En az 1 yıl oldu diziyi bitireli hala aklımda kadın.Stranger Things
Netflix'in kendine has distopyası olduğunu düşünüyorum. Filmlerinde de bunu sıklıkla görüyorum. (ARQ filmi çok iyidir izlemelisiniz) Bu dizi daha önce belki de hiçbir dizinin yapmadığı bir şey yaparak üç küçük veletin gözünden fantastik bir macera yaşatıyor bize. İlk sezonu yeni bitti. İkinci sezona ilişkin çok umutluyum efsane bir dizi olacak gibi geliyor bana.(Önermiyorum) The Walking Dead
İzlediğim dizileri listeliyorum diye adını yazma gereği duydum yoksa zerrece sevmedim bu diziyi. Arkadaşlar ya iki sezon sonra kan vahşet bitiyor ulusal varoluşsal bir kavgaya dönüşüyor dizi diye kandırdılar diye dört sezon katlandım sonra bıraktım. İzlerken asla bir şeyler atıştıramayacağınız bir dizi.
Bir ara izlerim diye kenarda tuttuğum diziler
- Narcos
- Dark
- Mr. Robot
- Masum
Amma da dizi izliyormuşum be :D