İşten istifa etmek üzerine, limon sat onurlu yaşa!

Yaklaşık 3 ay önce istifa dilekçemi verdim, birkaç hafta bekletildim, işleme koyuldu, ceketimi aldım çıktım.

Daha önce de işten istifa ettiğim olmuştu ama önceki istifamda çok net planlarım vardı. Kariyer planımın bir sonraki adımı için istifa etmiştim.

Bu yeni istifam olabildiğince doğaçlama oldu. Hiçbir şey hesaplamadan sadece mental ve fiziksel olarak çok yorulduğumu hissettim ve kendime dedim ki "Kendini çürütüyorsun Safa! siktir et, bu amına koduğumun dünyasını sen düzeltemezsin, düzeltmene izin vermezler!"

İşçi maaşı ile hiçbir zaman tam anlamıyla refaha ulaşamayacağımı anladığımda 15 yaşında falandım. 25 yaşıma gelince dedim ki kendime "Safa, kendin olmaktan uzaklaşıyorsun, bu gidişle evlenip çocuklanıp kira, fatura, taksit... telaşlarında boğulup üç günlük ömrü birkaç sermaye babasının yazdığı senaryoya figüran olarak öleceksin"

Bu tam anlamıyla bir uyanış değildi. İşçilik konusunda kendimi -kendime- kanıtlamam ve gerektiğinde işçiliğe dönebileceğimi görmem gerekiyordu. Bunun için yaklaşık 5 yıl basın camiasında çalıştım. Kısa sürede kendimi kendime kanıtladım. Başkaları ne düşünürse düşünsün. Ben Ankara'da dayısı olmadan saygın bir basın mensubu olmanın tadına vardım. Eşek gibi çalıştım ve karşılığını aldım.

İstifa edeli yaklaşık 3 ay oldu. Güzel bir kısa film çektim, kendimi kendime kanıtlamaya devam ediyorum. Sanki 700 yıldır çalışıyormuşum gibi geldi bana. O kadar yorulmuşum ki, özellikle de mental olarak 3 ay sonra kendime gelebildim.

Bunları neden yazıyorum bilmiyorum, istifa ettim memnunum. Tam seçim dönemine çeyrek kala istifa etmem de iyi oldu. Malum basının en yoğun çalıştığı dönemler seçim dönemleridir. Ülke savaşa girse o kadar koşturmayız. Seçim dendi mi basına rahat uyku yok.

Limon satıp onurlu yaşamak gerek


Ben hiçbir zaman arkasından küfür ettiğim insanlarla bir arada çalışamadım. Buna tahammül edemedim. Birkaç gün önce bir grup arkadaşla sohbet ederken herkesin patronunun arkasından küfür ettiğine şahit oldum. Kızdım onlara, ya küfretmeyin ya da istifa dilekçenizi verip çıkın. Rızkın hüdadan olduğundan şüpheniz mi var?

Baba olma adam ol


Durmadan boşlukta sürüklenen devasa bir kainatta zerre kadar değeri olmayan bir gezegenin zerre kadar tanınmayan bir ülkesinin, zerre kadar bileni olmadığı bir ilde, birkaç solukluk ömrümüz kaldı. Kendimize ne diye eziyet ediyoruz?

Bizi bu nefret ettiğimiz işlere bağlayan şey her neyse düşmanımız o, çocuksa çocuk, hırssa hırs...

Değmez amına koyim.




Sükuneti boz

Yorum yap