Kuşaklar arası iç çatışma


içinde bulunduğumuz dönem için kuşakların çatıştığını iddia ediyorlar ki bunu pek kabul etmiyorum. Söylendiği kadar mühim bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Zira alt kuşakla üst kuşağın çatışmasını internet kullanımına bağlıyorlar.

Malumunuz biz gençler internette vakit geçirmeyi seviyoruz. Hem bilgileniyor hem eğleniyoruz tam istediğimiz gibi bir dünya oluşturuyoruz ki hâla internetin ne için kullanılacağını ben anlayabilmiş değilim. internetin sınırsız bir dünya olduğunu düşünüyorum çünkü koca koca adamlar durmaksızın geliştiriyor.

Dikkat ediniz koca koca adamlar dedim. interneti günümüzdeki hale getirenler ergen sınıfındaki genç kesim değil. Bildiğiniz koca koca adamlar. Sadece bunu gözönüne alarak kuşak çatışması olmadığı iddiamı kabul ettirebilirim diye düşünüyorum.

Kabul ettiğim bir çatışma var ki: buna iç çatışma adını veriyorum. Farklı kuşaklar(jenerasyonlar) arasındaki çatışmalardan ziyade aynı kuşak içerisindeki görüş ayrılıklarından doğan çatışmalardan söz ediyorum.. Görüş ayrılıkları ise gündem takip mekanizmlere göre değişiyor. Ben bilgilerimi internetten alıyorum bir başkası kitaplardan, diğeri dergilerden vb.. internetteki bilgi paylaşım düzeyiyle kitap yazarlığı düzeyini içinde bulunduğumuz zaman diliminde, aynı kefeye koyamam. Büyük ihtimal zamanla internet uslubu üstün çıkacak ve kitap, dergi anlayışlarında da farklılıklar görülecek bu konu hakkında uzunca bir makale yazabilirim.

Nitekim bilgi birikim insanların bilgi aradığı platformlara göre değişiklik gösteriyor. Tam olarak burada kuşak çatışmaları içerisinde buluyorum kendimi. Ben bir web yazılımcı adayıyım bunun için ilgilendiğim alanlarda bilgi sahibi olmaya çalışıyorum öte yandan içinde bulunduğumuz jenerasyona uyum sağlamak konusunda gayret gösteriyorum ama başarılı olamadığım ortada.

Hiç kimsenin olaylara benim baktığım pencereden bakmadığını farkediyorum. Ben interneti internette öğrenebileceğim kanaatindeyim ancak içerisinde bulunduğum jenerasyon olayları çok fazla saptırıyor. Kitaptan web tasarımı öğrenemeyeceklerini iddia ediyorum ama ikna olmuyorlar. Hepsi interneti kullanıyor ama interneti facebook, twitter, blog gibi bir şema içerisine alıp daraltıyorlar. Oysa internetin hâla hangi amaçlarda kullanılacağı konusunda kesin hükümler verilemiyor. internet gelişecek.. Bu sosyal medya sistemi ya da benzeri ögeler mutlaka her zaman boy gösterecek ama öncelikli görüş internetin sınırsız olduğu olmalı.

işte bu görüşlerimi ortaya koyunca iç kuşak çatışmasının ortasında buluyorum kendimi.

Davranıştan doğan iç kuşak çatışması


Sadece teknoloji ya da bilgi birikimi hususunda değil. Davranışlar bakımından da çatışmalara maruz kalıyoruz.

  • Şaka anlayışı

Dışarda "seviyenizi takının lan" modunda dolaşan biri olmasamda seviye hususunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Her şaka herkese yapılmaz bu konunun ciddiyetini içerisinde bulunduğum jenerasyon farketmiyor.

  • Sorumluluk

Sorumluluk lafından hep nefret etmişimdir. Büyük yeminler, büyük sözler barındırır ve acayip bir yüktür benim için.. bu yüzden sorumluluklarımı yerine getirmek konusunda çok kastığımı farkediyorum. Hatta bazen sonuçlar gülünç oluyor. Ya çok abartılı bir şey ortaya koyuyorum ya da elime yüzüme bulaştırıyorum. Buna dayanarak sorumluluk aldığım alanlara kısıtlamalar getiriyorum. içinde bulunduğum kuşakta da böyle bir uygulama arıyorum ancak bulamıyorum hemen her şeye "ben yaparım" diye sazan gibi atlayıp yarım yuvarlak bişeyle dönüyorlar.

  • Hitap şekli

Entel-dantel insanlar içinde yaşamıyoruz hepimizde biraz kazmalık var. Bu kazmalık argoya samimiyet beslememize sebep oluyor argoyu AR-GE yöntemiyle gayet rahat geliştirerek ağır küfürlere çeviriyoruz. Günlük konuşmaları argo olan insanlar ya da argo konuşulan mekanlar bu yüzden kavgaya gürültüye müsait bir alt yapıya sahip.




Sükuneti boz

Yorum yap