Umut,
Yolunu kaybetmiş bir umut. Takılmış aklımın peşine, derine en derine bir yerlere gizbelemiş tozlu bedenini, sonra kaybetmiş rehberini-aklımı- gördüğü tek ışığa doğru ilerlemiş, -ki çıkış karanlık- az gitmiş uz gitmiş gönlüme ulaşmış, sonra bir fırtına sarmış bedenimi; neler yaptırmış neler, Aklım mahcup bir şekilde umudun peşine düşüp yok etmeye çalışmış. izin vermemiş gönlüm, saçma sapan ihtimaller üretmiş. "Ölürsün" demiş aklıma! biçare aklım inanmış buna.
Ölmemek için gizlemiş benden umudu, yerini bile bile.
Kuytuda köşede döküntü bir kale vermiş, aklım bu umuda.
Bilmemiş ki izin vermiş döküntü bir kaleyle saltanatın yıkılmasına!
Tövbe etmiş bir daha benden bir şey saklamamaya, -bir kulaç daha, bir tek kulaç-
MFO - Benim Hala Umudum Var by engineer90
Sükuneti boz
Yorum yap