Başımdan nasıl vuruldum?

Başlığı "Nasıl vuruldum başımdan?" yapsaydım belge niteliği taşıyan bir yazı değil de, şiirsel bir şeymiş gibi olurdu diye "Başımdan nasıl vuruldum?" yaptım.

Hemen olaya geçeyim.

Aşağıdaki anımı/hikayemi küçük çocukların(Ablam ve benim) şiddet, kavga, kan ve kör bir kurşunla imtihamını içerdiğinden tahammül edemeyeceklerin okumamasını öneririm.

Esra Ablam (büyük ablam) bakkala gidecekken ben de peşine takılırım ve Aslanbey mahallesinin o zamanlar sümbül gibi bir şey olan şimdilerde 7017. Sokak olarak anılan sokağından 7013. Sokağa doğru gitmekteyizdir. 7017. Sokağın çıkışında 18 ila 20'li yaşlardaki silahlı kavga eden gençlerden habersiz ben hızlı adımlarla giderken bir ara silahlar patlar ve ben silah seslerinin aksi yönüne gitmeme rağmen kafamı birkaç saniyeliğine arkama çevirdiğim de, benim cephemde film kopar ve yere kapaklanırım.

Buradan sonrası ablam ve diğer görgü tanıklarının anlattığı kadar aydınlık. Zira yere kapaklanırken bayılmışımdır.

Bunlar olurken Ablam 10 yaşındadır ben 5,

Ablam bir müddet vurulduğumun farkında değildir ve ayağım takılıp düşmüşüm gibi tepkilerle "kalk hadi safa" diyerek beni dürter, ancak benden ses ya da herhangibir yaşam belirtisi yoktur. Ablam beni korkuyla yerden kaldırmaya çalıştığında kafamdan kısık bir çeşmeden akarcasına akan kanı görür ve endişeyle, telaşla "kardeşim vuruldu!" şeklinde bağırmaya ağlamaya başlar. Kavga eden gençler benim kanlar içinde olduğumu farkedince kaçıp kayıplara karışırlar.

Çevreden kimse ablama ve bana yardıma gelmez. Kimbilir aynısının kendilerinin de başına geleceğinden korktuklarındandır.

Ablam cansız gibi duran bedenimle başbaşadır, yaklaşık 100m beni eve sürükleyip ev ahalinin yardımını isteyecektir. Böyle de olur ama, yaş olarak küçük olduğundan yeterli gücü yoktur ve beni kah düşürüp kah sürükleyerek eve getirmeye çalışır, çaresizliğin de etkisiyle yaşına göre büyük bir soğukkanlılık göstermektedir. Eve biraz yaklaşırız, ablam benden birkaç yaşam belirtisi görünce o gazla eve varır ve kapıda bağırmaya başlar,

Çevremde meraklı ve endişeli insanlar bana bakarken göz kapaklarımı ağırlaştırmış kan yüzünden gözümü zar zor açarak çevremdekilerin kim olduklarını tespit etmeye çalışıyordum. Ama başaramıyordum.

Annem başta olmak üzere beni kanlar içinde gören herkes panikle dışarı gelmektedir. O zaman ki imkanlarla alnım temizlenir, komşular falan toplanır ve kurşunun alnımı sıyırıp geçtiği küçük bir de deri parçası götürdüğü tespit edilir.

Doktora hastahaneye bile müraacat edilmeden, tamamen ev imkanlarıyla pansumanlarım yapılır.

Ablamın ifadelerine dayanarak gençlerden birinin evi bulunur ve babam şikayet için evlerine gider, ancak evin babası evlerinde tabanca ya da silah olmadığını, sadece bir kurusıkı tabancaları olduğunu söyler. Oğullarına toz kondurmazlar. Bizimkiler de mevzuyu uzatmazlar. Halbuki ölüm bana birkaç santimetre kadar yaklaşmıştır. Polise ya da adli makamlara başvurmazlar. Konu zamanla unutulur.

Çok şükür şu an alnımda çizik izi dahi yok.

Ama eminim ablam benim kadar kolay kurtulamamıştır. insan kardeşini kanlar içerisinde çaresiz görürse kötü etkilenir. üstelik tek yardım sağlayacak kişi de kendisiyse.




Sükuneti boz

Yorum yap