Geçen yıllarda yaşadığım şey.
Aslanbey tepesinden inmişim, 13. Sokağın paralelliğini kaybettiği yokuşun eteğinden hâla aşağı doğru yürümeye devam ederken, arkamdan "Amca topa vursana!" diyen bir çocuk sesiyle irkildim. Arkama döndüğümde yokuştan hızını almış bir top sağ ayağıma adapte bir şekilde geliyordu.
Top öyle oturduki ayağıma, vurmasam ayıp olurdu. Biraz da gerildiysem demekki bir hayli hızlı vurdum. Top, Allah vergisi bir falsoyla yokuşun solunda kalmış iki katlı müstakil evin ikinci katının balkon penceresine isabet etti. Şangır şungur indi camlar. Çocukluktan yadigar refleksle yokuş aşağı koşmaya başladım. ihale topun sahibi çocuklara kalmıştır. Gittim fırından sıcacık ekmeğimi alıp "yemek te neredeyse hazır olmuştur" diyerek yoluma devam ettim.
Ve şu an, yarın ki inkılap tarihi sınavına hazırlanıyor olmam gerek. Benim tarihten anladığım bu, geçen yıllar.
Bir amca kolay yetişmiyor.
Sükuneti boz
Yorum yap