Gezi Direnişinin Kahramanmaraş ayağı ve gözlemlerim

Bugün finaller başladı. Yabancı dil (ingilizce) finalim için okula gittim. Haftalardır görüşmediğim arkadaşlarla karşılaştım.

"Seni CHPci, Altı Okçu bilmezdik Safa?"

Tarzı şeyler duydum. Çünkü Kahramanmaraş'taki Gezi Direnişinde ben de vardım ve televizyon, gazete direnişçileri "muhalif" diye geçiştiriyor. Twitter, Facebook ve yerel gazeteler sayesinde yıllardır kimsenin bilmediği, sorgulamaktan usandığı 'durduğum saf' sorunsalı tekrar gündeme gelmiş oldu.

Ahmetist, Mehmetist değilim, bir ideolojim de yok. illa ki bir izm'e dahil olmam gerektiğinde realizm, rasyonalizm hayatımı kurtarıyor. Maalesef bana "altı okçu" yaftası yapıştıran arkadaş büyük ihtimalle realizm, rasyonalizm ne demek olduğunu bilmiyordur.

Bağnazları bağnaz yapan ana-babalarından aldıkları eğitimdir. Ana-baba eğitimiyle değilse milli eğitim müfredatıdır. Müfredatla da bağnaz olmamışsa medya bağnaz yapar adamı. Medyaya da kulak tıkamışsa üye olduğu örgüt kesin bağnazlığının temellerini atmıştır. Bu ülkenin büyük bir kısmı bağnazsa bu saydıklarımın etkisi göz ardı edilmemeli.

Gezi Direnişinin amacını da anladığım kadarıyla izah edeyim, "Sadece %50'ye değil bize de başbakanlık yap, bizim fikirlerimizi de önemse nasılsa yine %50 ile iktidar olurum diye düşünme" diyor direnişçiler. Ve ekliyorlar, "Sen müslümansın ama bu ülkenin tamamı müslüman değil, müslüman olmayan vatandaşlarına da başbakanlık yap" yani mesele park'tan, bağdan, bahçeden çıktı. Mesele özgürlük, ifade özgürlüğü vesaire.

Hadi ben size Gezi Direnişinin Kahramanmaraş ayağından kendi gözlem ve istatistiklerimi sunayım,

Direnişi Destekleyenlerin %30'u yasal muhalif siyasi örgütler. Bunların arasında meclise girebilenler de var giremeyenler de... isim vermeyeyim şimdi.

%10'u yasal dernek ve örgütler. ADD bu örgütlerin arasında.

%10'u Aleviler, Kürtler ve Çerkezler

%50'i sıradan halk, Türk, öğrenci, öğretmen, emekli öğretmen, işçi vb. Bir kısmı da AKP seçmeni. Yani geçtiğimiz seçimlerde AKP'ye oy vermiş ama pişman olmuş vatandaşlar. Bir kısmı da politikadan uzak, mecliste kendisini temsil edebilecek siyasi parti bulamamış, oy verirken çok kararsız ve ümitsiz -ki ben bu dilimde yer alıyorum-

%10'luk Alevi, Kürt ve Çerkez hakları için direnenler ile %50'lik sıradan halk için direnenlerin amaçları sivil veya askeri darbe değil gibi, öyle sezdim.

Muhalif siyasi gruplar nedense masum değilmiş gibi geliyor bana. Yasal güçlerini direniş uğrunda kullanmıyorlar gibi. Ve bazı yasal muhalif gruplar sivil veya askeri darbe yanlısı gibi, yine öyle sezdim.

Sıradan halk diliminde tuttuğum Kemalist, Ateist, Deist olduğunu söyleyenler de var. Galiba Başbakan Erdoğan "aşırı uçlar, marjinaller" diye bu arkadaşlardan bahsediyor. Ben bir müslüman olarak Kemalizmi, Ateizmi ya da diğer inançları "aşırı uç veya marjinal" bulmuyorum. Demokratik bir ülkede liderseniz kendi inancından olmayanlara da efendi efendi hizmet edeceksiniz sayın liderler.

Şahsi fikrimce olayları televizyondan gazeteden takip eden halk doğal olarak direnenleri "terör sempatizanı, aşırı uç, marjinal" gibi şeyler zannediyorlar ama Kahramanmaraş'taki direnişte dahi müslüman olduğunu düşündüğüm emekli, ihtiyar amcalara rastladım.

Lakin tüm bunlar sonucunda kötü bir gelişme de kendini göstermiyor değil. Bazı yasal muhalif gruplar direnişten yararlanmak ve bünyesine yeni insanlar katmak istiyorlar. Bu muhalif gruplara kanan gençler "masum direnişçiler"den "halk"tan çıkıyor kanımca.

Açıkcası bu saatten sonra direnişe bedenen destek vermeyi düşünmüyorum. ilk baştaki samimiyet ve masumiyet yitirildi gibi gibi.

Yerel gazeteler ne yazdı çizdi? (açıkcası yazacak pek bir şey bulamamışlar)

Eylemciler Gazetecilere Tepki Gösterdi (Yorum Gazetesi)

Taksim Eylemine Kahramanmaraş'tan destek (Maraş Gündem)

KSÜ Öğrencilerinden Taksim'e Destek Eylemi (Maraş Aktüel)

Ayrıca bunlardan bağımsız olarak bakınız: Maraş'a ilk Toma'yı biz getirdik




Sükuneti boz

Yorum yap