Harun anlatmayı pek sever, riyasız da anlatır hani
severiz muhabbetini. Eczaneden ilaç aldım evin yolunu tutacaktım ki “abi
acelen yoksa muhabbet edelim” dedi. “olur” dedim havadan, sudan,
borsadan konuştuk biraz, sonra Harun
- Geçen hafta Fatih, Salim abilerin evine gitmiş. Ayla abla çağırmış bilgisayarda sorun var diye
dedi.
- ee?
dedim.
- Çocuklar her gördüğüne tıklıyor internette virüs neyim bulaşıyor
tabii. Bizim Fatih de az çok anlıyor bu işlerden yardım olsun diye
girmiş. Az kalsın katil olacakmış
- Nasıl ya? hayırdır?
- Fatih çocuklarla bilgisayar başındayken saat biraz geçmiş tabii
dokuz buçuk falan olmuş. Salim abi eve gelmiş ama zil zurna. Fena içmiş o
akşam.
- ee?
- Eve girer girmez Ayla ablaya ve çocuklara küfürler hakaretler
savurmuş. Bizim Fatih de celallenmiş bir an ama fevri bir şey yapmamış
neyse ki. Efendi efendi Salim abiyi uyarmış. “abi ayılınca şimdiki
yaptıkların için kendine kızacaksın, yine içeceksin yapma” demiş. Salim
abi de “sana ne lan!” çekmiş sonra Ayla ablaya tokat atmak için elini
kaldırmış ve durmuş, “bir an taş kesildi sandım abi” diye anlattı Fatih.
- eee?
- Elini bir hışımla indirmiş salim abi, sonra hızlı adımlarla kapıyı açıp sokağa çıkmış.
- ee?
- eesi sokaklar iyi ki var abi. sokaklar olmasa salim abi o gece ayla
ablaya tokat atacaktı fatih de müdahale etmek zorunda hissedip salim
abiyi bir güzel dövecekti. belki salim abinin küfürleriyle gaza gelip
dayağın şiddetini artıracak ve salim abiyi öldürecekti. sokaklar iyi ki
varlar.
- haklısın.
- sonra Riçhırd ‘Ökkeş’ Godaman ayla ablaya bir ilaç önermiş, “her
akşam yemeğine bir hapı ezip koy alkolden yavaş yavaş tiksinecektir”
demiş. şimdi ayla abla o ilacı deniyor. dün gördüm “öncekine göre daha
iyi, allah Riçhırd ‘Ökkeş’ Godaman’dan razı olsun” dedi.